işimi sevmiyorum.
dedim ve bıraktım. çıktım yaşadığım küçük kutudan ve buralara geldim.
herşeyi arkamda bıraktım ve büyük bir plan yapmış da değildim.
bıraktığım şey planlar olduğu için buraya gelirken bir plan yapmanın büyük tezat olacağı kesin.
sanırım artık bunun hakkında birşeyler yazmak için doğru zaman, doğru yerdeyim.
hayatımın geri kalanında ne olacak. düğün nişan evlilik, planlar, maliyetler, hesaplamalar.
hiçbirini önemsemiyorum. ve bu önemsemez halimden çok da memnunum.
kırkbeş yaşından sonra yaşayacağım hayatı garantiye almak için hayatımın ilk kırkbeş yılını harcamaya hiç niyetim yok.
kırkbeş yaşına geldiğimde pişman olacağım şey, sigortadan sabit bir gelirim olmadığı değil, hayatımı bir hiç için yaşamış olmamdır.
insanlar, ahmaklıkları ve ortak olanlar.
maliyetler, hesaplamalar ve önemsiz çıkarlar.
hayatınız, bıraktıklarınız ve paylaşılanlar.
ey hayat, benden kopardıkların ve arta kalanlar.
hiçbiri önemli değil artık.
yaşarız ve ölürüz, hepsi bu.

yeterince konuştum. şimdi gidip biraz daha tembellik yapabilirim.
patates yemeği yapmıştım. bir cumartesi öğlen yemeği için uygun sanırım. hem çay da demlenmiştir. güzel bir film var, ilham verici. daha ne isteyebilirim ki.

0 yorum:

Yorum Gönder